27 Nisan 2009 Pazartesi

Selebant

Bi futbolcu için dünyanın en acı durumu attığı golün ofsayt nedeniyle iptal olmasıdır heralde. Düşünsene, bütün hafta çalışmışsın hatta gol attığında yapacağın sevinme şeklini bile çalışmışsın, tam golü buldun tribüne koşup sevinirken, biri elinde bayrakla "boşuna sevinion oluuum" diyo... Çok kötü çok...





Kot pantolonun cebinde şekil çıkmış insan bence sen on numara insansın... Sen telefonunu, anahtarını, cüzdanını sürekli aynı cebine koyan insansın... Ama o cep eğer bir gün boş olursa, orada izi olduğu halde mesela cüzdan orda olmazsa, dünyanın en acı durumlarından biri oluşur...





Ey okuyucu, eğer senle tanışıyorsak ve bana hitap etmen gerekiyosa en son kullanacağın hitap şekli "cemcim" olsun lütfen...Elektrik direği diye çağırılmayı tercih ederim...(birinci tercihim bu değil tabii ki :D ) Tercihler 1- Cem, 2-James, 3- Sawyer, 4- Lanet, 5- Elektrik Direği...





U2 (yutu) grubuna "u-iki" diyen insan, ne desem sana bilemedim şimdi, süpersin ya...
Sen gavur müziğine karşı anadolu rock dinleyen insansın, helal sana... (bu yazıyı okuyor ve ben de anadolu rock yapıyım dersen, cem yılmazın 10 adımda anadolu rock videosu sitede mevcut)





Bildim bileli anlamadığım bişey var... Neden saat 12:30 a yarım denir??? Neyin yarısı ki? günün yarısı 12 değil mi, günün yarısının yarısı anlamında mı acaba?





Çılgın Lost Spoiler:

  • Hidrojen bombası(jughead) nedeniyle oluşan radyasyonlu çayları test etmesi için adaya Türk bakan gelecek...

  • Desmond adaya dönecek ve "ben bu adanın çarkına....." diyip çarkı kıracak...

  • "Dumansız hava sahası" görevlileri adaya gelip, black smoke'un mekanını mühürleyecek...

  • John Locke ölüp dirilmekten yalama olacak...




Hani bişeyi bantlaman gerekir, bantı eline alırsın, açmaya çalışırsın da bi türlü ucunu bulamazsın ya, işte bu çok kötü bi durum bence... Bant ucu açmak için algoritma geliştiren insanlar var ya... "Önce elini gezdiriyosun, bi çıkıntı hissedince tırnağınla girişiyosun.....vs..vs"





Bant dedim de aklıma geldi... İzole banta "selebant" diyen insan sen çok güzel insansın ya... Sen ayrıca tırnaklamaya -->çırmaklamak , çelme takmaya --> çembe takmak diyen insansın... Hatta bence sen "hala" ya "hayla" diyen insanlardansın... (hala derken düzeltme işareti olandan bahsediyorum, bıyığı olsa amca olcak kişiden değil)





Bu akşam İzmir' e gidiyorum, pazara kadar yazı yazamam sanırım... Kendinize basınçlı deodorant kutusu gibi bakın...

Cici Bebe

Sonunda internetime kavuştum ve yazımı yazıyorum... İnternetsiz kaldığım günlerde manevi desteklerini benden esirgemeyen arkadaşlara burdan teşekkür ediyorum... Bi bilgisayarcının karşılaşabileceği en zor durumlardanmış internetsizlik... Aç kaldım, itildim, mahpusluğu öğrendim, sokaklara düştüm, kendimi içkiye verdim ama yılmadım Gülümsüyor şaka bi yana, pizzayı internetten sipariş ettiğim için gerçekten aç kaldım :D





Ne zaman yolda beyaz pantolon giymiş bi kız görsem aklıma reklamlar geliyo, o kız birazdan hoplayıp zıplamaya başlıcak zannediyorum ama nerdeee... Biraz enerjik olun, beyaz pantolonun hakkını verin hakkını...





AE' nin tespiti: Cici bebenin bebeklerden çok normal insanlar tarafından tüketilmesi ne ilginç bişeydir. Ben de yiyorum tabi :D tadı süper... Bi bisküvi firması da çıksın cici bebe tadında bisküvi yaptık desin valla her gün alırım...





Hani uçlu kalemle bir şey yazıyosundur, bir anda uç bitiverir ve öylece kalırsın... Kalemin içinde uç kalmadığını bildiğin halde kalemin arkasına ısrarla ve umutla basmak ne acı bi durumdur ya...





Psikoloji Serisi:
Maçlarda elinde "Maç X kanalda izlenir" diye pankart taşıyan insanın psikolojisi çok fenadır bence. Maç X kanalda izleniyosa sen niye statta izliosun, git evinde o kanalı aç izle... Ben bi gün şöyle bişi yapıcam, maça gidip "maç statta izlenir" diye pankart açıcam...





Markette istediği oyuncak alınsın diye kendini yerden yere fırlatan çocuğun psikolojisi çok fenadır... Aslında bu marketteki çocuklarla ilgili yeni bi başlık bile açabilirim çok durum var çünkü... Kalanları sonraki yazılara saklıyım...





Hani erkekler arasında bi geyik vardır... Kız zengindir, "benim param onun makyaj masrafına yetmez" der insanlar... Kız makyaja o kadar para harcıyosa zaten çirkindir bırak çirkin kızı napcan, dimi ya Dil (asrın tesellisi)


Günün Film Tavsiyesi: "Beni Osman Öldürdü" (1963)
Kadro Efsane, senaryo çiçek gibi...

Benzin Kokusu

Bu dünyadaki en güzel kokulardan biri benzin kokusu bence, biraz manyakça evet ama seviyom ben o kokuyu... Diğer favorilerim : uhu, mazot...




Ankarada 3. yılımı geçirmeme rağmen bu otobüslere hala alışamadım ben...
İzmirde otobüsün üstünde 3 şey yazar: numarası, geldiği yer, gideceği yer. Ankaradaki otobüslerin üzerinde Ankaradaki tüm yerleşim birimlerinin yarısı yazıyo resmen... Dolmuşlar daha da fena, dolmuşların üzerinde o kadar çok şey yazıo ki, ön camın yarısı dolmuşun nerden nereye gittiğini tarif ediyo...





Dolmuş veya otobüse binmişsindir ve otobüs ışıklarda durur. Ama şoför, ışıkların biraz ilerisinde kalmıştır yani ışığı görememektedir... Işık yeşile döndüğünde, şoförü "yeşil yandı kaptan!" diye uyarmakla uyarmamak arasında gidip gelmek en acı şeylerden biri bence...





Dolmuş, otobüs veya vapura ilk kalkacağı yerden binileceği zaman insanlar sanki o taşıt hemen gidecekmiş gibi koşar ama bindikten sonra aslında taşıtın 5 dakika sonra kalkacağını anlarlar ya, işte bu o kişi açısından çok kötü bişey bence...





Psikoloji Serisi -Devam:
Türkçe'deki "ulama" ses olayından habersiz olup, Cüneyt Arkın'ı "Cüney Tarkın" sanan çocuğun psikolojisi fenadır... (bkz. eskiden ben)

Köz Şarkısı Akorları

Intro:

-----1---1---1-------1---1--------1---1---1-------1-----------
---3---3---3---3---3---3--------3---3---3---3---3---3--------
-2---------------2------------2-----------------2-------2------
-----------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------
-----------------------------------------------------------------


intro x2


Am G E
Közdür adın, asla doyulmaz tadın

Dm E
Özel bir şey var sende adını koyamadım

Dm E
Zor senden ayrılmak, yine dayanamadım

Am G
Döndüm koşa koşa, lezzete daldım...

************* Nakarat ********************

Am C E
köz köz köz


*********************************************

Am E
Önceleri bilmezdim, ne cahilmişim

Am E
Nasıl böyle bi lezzeti görmemişim

Dm E
Evimden ötesin bayılıyorum sana

G E
Rica ediyorum, baş harflerine baksana...

***********
Nakarat

Köz Şiiri

Bu şiir Beytepe'de bulunan "Köz" e yazılmıştır... Kendisi gurbet günlerinde karnımızı ve kalbimizi dolduran biricik bir gıda tesisidir...

Közdür adın, asla doyulmaz tadın
Özel bir şey var sende adını koyamadım
Zor senden ayrılmak, yine dayanamadım
Döndüm koşa koşa, lezzete daldım...

Önceleri bilmezdim, ne cahilmişim
Nasıl böyle bi lezzeti görmemişim
Evimden ötesin bayılıyorum sana
Rica ediyorum, baş harflerine baksana...


Bu şiiri bestelerim bile ben Gülümsüyor


BKG nin yoğun isteği üzerine yazılmıştırDil (köz kardeşliği)




Hani deli mariocu çocuklar vardır ya, onların psikolojisi çok fenadır... Mesela mario oynuyosundur, yanına gelip şurda kutu var ordan zıpla bi boru çıkcak falan diyerek oyunu senden alırlar bi bakarsın iki dakikada son bölüme gelmişler... Onca gizli kapıyı, kutuyu bulmak için nası bi psikopat olmak gerektiğini bi düşünsenize... Adamlar kendilerini marioyu sevdiceğine kavuşturmaya adamış yav...





Arabaya otomobil diyen insan, sen çok janjanlı bi insansın ya... Çiçek gibi araba demek varken niye kasıyosun... Bi de sen binaenaleyh, bil mukabele, gayrıihtiyari gibi sözcükleri kullanmaya müsaitsin bence...

Çılgın Lost Teorileri

  • Sawyer aslında kelmiş daha sonra John Locke' dan saç transferi yapılarak bu hale gelmiş. John un kel olmasının nedeni de bu tabii...

  • Uçak, aslında pilot kalkıştan önce motoru iyice ısıtmadığı için düşmüş...

  • Charles Widmore, adada yetişen kahveleri "Jacobs" markasıyla piyasaya sürerek zengin olmuş...




Bu aralar Amerikalılar durumuna taktım. Reconun babası geldi ya ondan sanırım. Neyse... Dikkat ettim de neredeyse bütün Amerikan dizilerinde dünya bi kere mutlaka kurtarılıyo. Lostta bile kurtardılar ya, lostun ne alakası vardı halbuki... Amerikalıların dünyayı kurtarmakla ilgili takıntısı olduğuna bakmayın, uzaylı istilası falan olsa uzaylılarla bir olup dünyayı satar bunlarDil






Düşündüm de şu kar çok adi bişey ya... Aslında bildiğin su ama böyle bi triplere falan giriyo bi hal değiştiriyo falan... Havan kime senin ya... Suysan suluğunu bil...



Marketin dışına çıkarılmış market arabası en acı şeylerden biridir... Boynu bükük bi şekilde "ne işim var benim burda?" der gibi gözükür. Onu dışarı çıkaran zihniyet de en gereksiz zihniyetlerden biridir. Otoparka çıkarmaktan falan bahsetmiyorum. Alışveriş arabasını alıp gezdiren insanlar var ya...



Erkekler bilir. Bir erkeğin en huzura erdiği an, berberde traş olduktan sonra berberin pudralı fırçayı ensenizde gezdirdiği andır... Harika bi histir o... O kadar harikadır ki hiç kimse o fırçanın daha önce bin kişinin daha ensesinde gezdirildiğini hissetmez...(o fırçaları temizliyolar mı acaba?)

Makina Soğuk

Dünyanın en gereksiz insanları devam:

Şehirler arası otobüslerde muavin yiyecek dağıtırken, dağıtılan yiyecekten 3-5 tane alan insan dünyanın en gereksiz insanlarındandır. Bu insana bedava deterjan dağıtsan onu bile yer... İstanbula giderken yanıma bi tane Yobazettin amca oturdu(çember sakallı pislik yobaz insan anlamında) herif resmen stokları tüketti, hatta yiyecekler kesmedi adam bi de otobüste insanlar okusun diye konan dergiyi bile götürmek istedi, yuh ama yuh...




Amerikalıların ne kadar salak olduğunu sanırım kanıtladım ben... Hani amerikan kapı diye bişey vardır ya, bu kapıların açma yeri yuvarlaktır hani... Eğer bu kapıyı gerçekten amerikalılar tasarlamışsa bu onların salaklığına kanıttır... Ne alaka dediniz dimi... Mesela elinde tepsiyle odaya gidiosun, kapı kapalı nası açacan kapıyı? Normal kapı olsa dirseğinle, ayağınla açarsın kapıyı, ama amerikan gavuru düşünüyo mu bunu, varsa yoksa hamburger falan yesin...





Dünyanın En Acı Şeyleri -devam:

Devam dedim ama daha önce böyle bi başlık attım mı hatırlamıom neyse... Bence dünyada çalışmayan yürüyen merdiven kadar acı şey çok azdır... Ya senin adın yürüyen merdiven ama hayattaki tek işlevini yapamıosun çok kötü ya...





Hani dolmuşta ortada bi yerde oturmuşsundur, haliyle bütün nakit akışı senin üzerinden gerçekleşecektir. Arkadaki gavurlar sanki anlaşıp bütün parayı aynı anda yollarlar... Şurdan "A" yere bi kişi, şurdan "B" yere üç kişi diye paralar yağmur gibi gelmeye başlar... Tam önünü dönüp şoföre parayı uzatacaksındır ki, beyin resetlenmesi durumuna maruz kalırsın. Elinde bir sürü parayla "ben ne arıyorum burda? "diye bi hayatını gözden geçirirsin... İşte bu durum insan hayatındaki en acı durumlardandır...





Yaşlılık Alametleri:

Eğer bi insanın diş fırçası düz, beyaz, markasız veya banat markaysa; o insan her an sokakta top oynayan çocuklara bağırma potansiyeline sahiptir...

Züccaciyeci

Dünyanın en çirkin şeyleri -Devam:

  • Bu olay eğer evde sizin arkanızı toplayacak biri yoksa gerçekleşir...
Gayet normal bir şekilde banyoya girer duşunu alırsın ve hiçbir şeyin farkında değilsindir... Duştan çıkarsın, elini havluya/bornoza uzatırsın ki, uzandığın yerin boş olduğunu farkedersin... Islak ve çıplak bi halde banyodan çıkıp havluyu/bornozu son bıraktığın yere kadar gitmek dünyanın en çirkin şeylerindendir...





Dünyanın En Güzel İnsanları -Devam:

  • Klavyedeki kontrol (ctrl) tuşuna "ceterele" diyen insan çok güzel insansın sen... Sen henüz teknolojinin işkence çemberinden geçmemiş, teknolojisiz de yaşabilen insansın... Sen facebook hesabı olmayan adamsın... Hep böyle kal...






Dünyanın En Çirkin Şeyleri -Devam:

  • Bu listeye daha önce çok maddeler yazdım ama bu madde benim için ilk üçtedir...
Elektrikli süpürge dünyanın en çirkin şeylerinden biridir... Şu aletin sessiz olanı üretilirse yüzyılın buluşu seçerim onu...(rowenta reklamında var denio ama bilmiom)
Umarım yapılmıştır böyle bişey... Ya bi ses bu kadar iğrenç olabilir mi?





  • İki cep telefonu olan insana anlam veremem... Düşünüp duruyorum iki cep telefonu ne işe yarar diye... Bazıları diyo ki, "birinde türksel(turkcell) birinde avea kullanıyorum çok hesaplı oluo"... Ya, tarifeden iki üç kuruş kurtarcaksın diye 2. cep telefonuna 300-500 lira para verion farkında mısın? Sen direk görgüsüzüm desene bana...(iş vs. nedenlerle taşımak zorunda kalanı ayrı tutarım)





Yarın İstanbula gezmeye gidiom birkaç gün yazı yazamayabilirim... Kendinize züccaciyecide gezen afacan çocuk gibi davranın Gülümsüyor

(bu arada züccaciyeci yazmak ne zormuş yav)

Dokunmatik Seçim Ekranı

Seçimler bugün yapılıyo ya, bütün televizyon kanallarında bi seçim coşkusu var... Bi deliye bağladı bugün kanallar... Spikerler daha bağıra bağıra konuşuyo, sürekli seçimi en iyi biz anlatırız diyolar... Yav seçim işte neyini iyi anlatacaksın... Biraz önce izlediğim bi kanal, "biz seçimi çok teknolojik anlatcaz, aha da buraya dokunmatik ekran koyduk, her şeyi şak diye görebilioz" diyodu... Kafası iyi bu adamların, teknolojik anlatmak nedir ya...
Ben istiyom ki bi kanal da çıksın biz seçimleri çok erotik anlatcaz desin Gülümsüyor





Hani kitap, dergi, gazete vs. okurken sayfayı çevirmek istersin, sayfa bir türlü çevrilmek bilmez çünkü bir sonraki sayfaya yapışmıştır... İşte bu sayfayı çevirememe, o iki sayfayı birbirinden ayıramama beni çok kötü hissettiriyo... Kitap basarken kolay çevrilen sayfa yapılsın...





Psikoloji Serisi -Devam:

  • Bir parça tel, biraz ip, birkaç pil vs. ile süper bir icat yapacağını sanan çocuğun psikolojisi süper bişey ya... Geçen gün kuzenim böyle bişey yapmış dedim ne işe yarıyo bu "icat", dedi sen anlamazsın... Öyle kaldım :D Tabii zamanında ben de yapmadım değil böyle icatlar... Üç beş teli kopmuş bi mandolinim vardı, ben o mandoline adaptör kablolarıyla 12 V verip "elektro mandolin" yapmaya çalışırdım...(bi gün yapcam Dil)


  • Hani yeni bir eşya aldığında(araba, kumanda, vs.) eğer o eşya bir kılıfa sahipse, o kılıfı bir süreliğine çıkarmayı reddeden insanlar vardır ya, o insanların psikolojisi çok gariptir... Sonuçta çıkaracaksın o kılıfı, kaçarı yok... Ne diye kasıyosun... Bu en çok tv kumandalarında oluyo sanırım... Yeni kumandalar önceleri kılıfıyla evin baş köşesinde durur, ancak 2-3 ay içerisinde insanların birbirine fırlattığı bi nesneye dönüşecektir...




Lokantaların camlarına "aile salonumuz mevcuttur" yazmasına anlam veremiyorum... Sanki o yazıyı yazmayan lokantalarda insanlar çıplak falan mı geziyo? Öyle bi lokanta varsa bize de haber verin yani Gülümsüyor





Sanırım her öğretmende vardır bu... Kendi dersini övme... Matematik dersine girersin, hoca der "hayatta her şey matematiktir, bakkala gittiğinde matematiksiz bişey yapamazsın", sonra çıkar Türkçe dersine girersin hoca der"Dil olmasaydı anlaşamazdın, ne yazdığını okuyamadan nası matematik yapcan" ... Bu örnekler her ders için çoğaltılır... Ben böyle söyleyen tüm hocalara şu cevabı vermek istiyorum...Verdiğiniz çoğu ders bize zorluk çıkarmaktan başka bi işe yaramıo...





Hani bazen evde kağıt peçete kalmaz da tuvalet kağıdı kullanmak zorunda kalırsın ya... Bu çok kötü bişey gibi görünüyo ama o kadar kötü değil ya... İnsanlar tuvalet kağıdını pis sandığı için kötü görünüyo, ama aslında temiz olduğu için o kadar kötü değil... Tuvalet kağıdının pis sanılması da nası bi mantıktır ya...